• Anasayfa
  • https://www.facebook.com/facebook
  • https://www.twitter.com/twitter

ELLERİNİ ÖPEMEDİKLERİMİZ

 

CANLANSIN HATIRALARINIZ

 

Tekkedeyim dostlar bu gün yine, gizlice sessizce,

 Kimse farkında değil, dolaştım tekkeyi baştan başa,

Selam verdim ecdadıma, rahmetliye, yaşlıya gence,

 Her şey eskisi gibi, her şey yerli yerinde, bu gün köyde.

Bakalım köyde neler var neler yok bizden habersiz,

 Dolaşalım kapı kapı, kim ne yapıyor köyden bi haberiz,

Bu gün başka başka kimlerle karşılaşacağız köyde,

 Şöyle köyün merkezinden yavaş yavaş çıkalım yola,

Bir farkı var dostlar tekkenin, bu gününün dünden,

 Bu gün daha ışıl, daha yeşil, cıvıl cıvıl, pırıl pırıl.

Dedim ya, kimse farkında değil, gizliden gizli den,

 Dolaştım tekkeyi bu gün, bakın kimler var tekkede

 


Yapa yalnız sessizce, kimsesiz, ilk durağım cami kapısı,

 Ne gelirse bu gün başıma, uğur ola hayır ola.


Bakın geliyor işte, aksakallı, nur yüzlü, çift bastonlu,

 Sanki, yeri ezmesin bastonum dercesine, yavaş yavaş,

Sessiz sessiz, taş döşenme oda kapısından yukarı,

 Belli ki vakit yaklaştı geliyor camiye, bekleyenler var orda,

Biraz nasihat, biraz muhabbet istiyorlar hep ondan,

 İşte geldi eli öpülesi, ABDULLAH HALİFE rahmetullahi ecmain.

 

Buyurun  bakın kimler var o caminin kapısında,

MUDAHHAR  hoca beyaz abanisi, siyah mesi yarı beden yeleğiyle,

Feta İBRAHİM siyah fesiyle, ayağında derby lastiği,

 doşgil ABDULLAH  sol elinde armut değneği, sağ elinde tesbihi ile

gorucu İBRAHİM, sarı sarığıyla, laflanıyorlardı geçmişten,

 
Hatıp HASAN,oğlu ÖMER ve ALİ  oturmuşlar kara üzümün dibine,

muhabbet koyu  dinleniyor can kulağıyla  sanki.

 

TEMELŞIH, taflanın dibinde yarı uzanmış, belliki yorgun,

 Oğlu İBRAHİM ve imam HÜSEYİN ak sakallı gine başucunda,

MEHMET emi daha yeni dönmüştü, belli ki fransadan,

 HAVVA hala elinde tesbih, serentinin altında sarılmıştı oğluna,


ALİ dede yalnız geldi zannettim  namaza yanılmışın, 

 EMİNE hala oturmuştu serentinin altına. 

 

Kadı MEHMET, Muhtar HASAN, Çakır NURİ, Muhtar AHMET,

 kara MEHMET,civil HÜSEYİN, Ablagilin MEHMET emi.

 MUSTAFAŞIH, güdül MEHMET , Ali emi,halga olmuş, orta dudun dibine,

 Anlatıyor HÜSEYİN  amca, arabistan çok sıcaktı,

dayanılacak gibi değil, o yüzden kesin dönüş yaptım diye.

 

MUSTAFAŞIH namıdiğer KAMBERAĞA ağa  o köyün dert babası,

dert ortağı karagün dostu değimliydi kamberağa, 

 o beyaz hoterinin altına benide alsan kıskanırdı herkes bana,

 

Civil MEHMET, GASİMAĞA, İBRAHİMAĞA, ABDULLAH emi,

 FEVZİ emi oturmuşlar küp armudun dibine,

 MEHMET emi anlatıyordu, çobanlık anılarını, yayladan ve köyden. 

 İBRAHİM ağa atını çekmişti yine, eski mektebin kapısına, 

MUSTAFAŞIH  dayı yine sigarası dudağında, 

çöpür papağı başında  çökmüştü bir kenara, 

 

Kara incir ,yayvan yapaklarıyla örtmüştü üstlerini,

 Bir bilseniz kimler vardı  altında, bilseniz kimler,

Cindilinin İBRAHİM ayakta, köşeli kasketi hala başında,

 ceketinin altında belliydi yine, o şanlı namlı silahı,

Yanında AHMET abi İstanbul dan gelmiş laflanıyorlar,

 sanki İstanbul un en yakışıklısı en delikanlısı o idi.

 

Yine kafa kafaya vermişler, YILMAZ  abi, RASİM  abi,

 Belliki dernekti konuları, ikiside sitemkar,

 

Dilsiz OSMAN hey gidi eski günler hey dedirtiyor insana,

 anlamasada hep muhabbetin içindeydi sanki,

 

Veyti HASAN, veyti HÜSEYİN, başbaşa kafa kafaya vermişler,

 yarınki düğünün, sandığını taşıyacakmış HÜSEYİN emi ,


yukardan aşağı bir ses geliyor, buda HASAN emi,

 herhalde yine lastiğini ters giymiş, peşinde ki bizim ADEM,

hiç olurmu unutmak seni kardeşim ADEM,

 senden sonra, bizde unuttuk inan, çocukluğumuzu.

 

Park etmiş elmanın dibine, merak ettim kim bu diye,

 namaz çıkışı gördümki HALİL, herhalde motorla gelmişti,

 gebzeden kalan hasretimi, gidermiş oldum ben de HALİL le.

 

TEMEL abi, motorunu bırakmıştı çeşmenin üzerine,

Belikli bitmemişti odun yine gidilecekti namaz sonu,

GÜLİZAR hala,nede güzel hazırlamış azığını uşağının,

 Afiyet olsun TEMEL abi, Allah bol bereket versin,

dükkanın önden geçerken bi şeker verirsin demi.

 

ALİ  dede,yavaş yavaş geliyor ta kaya başından,

 Duruşu, yürüyüşü,sanki, sanki onsekizlik delikanlı,

ABDULLAH emi, eşeğiyle yoldaş olmuş geliyorlar beraber,

 HAVA hala yine beş metre geride.


ABEY dayı çok yorulmuş, nefes nefese geliyor çukurdan,

 KADİR emi biraz daha yavaş, oda yaştan olsa gerek,

ALİ emi belliki yalnız geliyor kurt kuyusundan,alel acele,

Ceketinide atmışki omuzuna, oda yetişecek namaza,

artık ıssız bir yer oldu şimşirli oluk, ali emi senden sonra.

NURİ emi daha erken gelmiş, yaslanmıştı hurma ağacına,

 

 HACIHANİM hala yine peşinde,ALİ emmi yine ip omuzunda,

Soramadım ki, nereye gideceklerdi namaz sonu,

NEVİZE hala yine pencerede bakıyor gelen geçene,

Topal OSMAN amca kolları sıbatlamış, merdiven başında.

 

MEHMET emi yaslanmış değneğine, ince sakallı gine, 

 ALİÇAVUŞ, çekilmiş bir köşeye yontuyor bastonunu,


Hattidüzü malum uzak yer her zaman göremezdik seni,

 hüseyin amca neredeyse tanımayacaktın,

 Sesinden aldım, keşke AYŞE halayıda görebilseydim gelmişken,

Yaylada inek ararkenki sesinin çamlardaki yankısı, hala kulağımda,


ALİM dayı bu ne hız ne acele, hamide hala kalmış geride,

 Nereye demeden, civil SELME ye gidiyordum demesin mi,


SIDDIKE hala süpürmüş toplamış ev arkasında  gazeli,

 FADİME hala da inmiş yanına ala enik yine yanında

Görseydi beni yakalardı yine paçalarımdan,


DUDU teyze ne düşünüyorsun çeşmenin taşına oturdun da böyle,

Mehmet dedeyi yolcu ettin belikli namaza,

 

Hep adını duyardım mertlik ve delikanlılıklarda,

Ahmet emi çok aradım seni ama bulamadım,

 çok vurdum  kapatmıştınız açtıramadım kapıları.

 sordum çok oldu buralardan gideli albaşgiller dediler,

 

Tam o saatte, bir çay kokusu tutmuştuki ortalığı,

 Bir de ne göreyim, işte babam, benim babam,

 HÜSEYİN babam RİZE den geliyordu, sırtında bir çuval çay,

 Çuvalı attı hemen yere, dönü verdi beni görmeden abdese,

 

MUSTAFA emi yaslanmış, ceviz ağacına ak sakallı gine,

 yaşlılık vurmuş belliki beline, iki eliyle yüklenmişti bastonuna,


SALİH emi çökmüş bir köşeye, kasketi yine yan gine,

 kucağına almış torununu bir eli kafasını okşarcasına,

Evet şimdi hatırladım yeğenim ALİ evet ALİ,

Bacağında çıkan bir sakattı, sebebi dediler doktorlar,

 genç yaşta ayrılmıştı bizden yarası hala sızlar içimde hatırladıkça.

 

Yaklaştım bir gurup kalabalığa, herkes sıra ile sarılıyor,

 Dikkat ettim kim bu diye, AHMET emi, ta kızıl çukurdan,

İSMAİL emi hep yanında bilirim yalnız bırakmazdı hiç,

Erinmemiş, yorulmamış, bu gün için gelmişlerdi köye,

 yaylaya da beraber gider gelirlerdi, böyle,


 EMİNE halam ve gelin FADİME, sarıldılar birbirlerine,

Sanki kırk yıldır görüşmemişler, bu nasıl hasretti böyle,

 mutlaka uğrarlar şimdi minnet kızı ZEKİYE anamın yanına

Büyük ana büyük ana baksam yine yastık altlarında,

 şeker bizküvi elma portakal varmı bana.

 

Beyaz at geldi durdu, odun yüküyle,yolda,

 kim var dersiniz peşinde, ESME hala ve ZEYNEP yenge birlikte,

 Tanıdım odunundan, alabuzundan yüklemişler,birer taraf,

 yaykın odunu kesin,alabuzundaki kışladan,

 

Cıvıl cıvıl pırıl pırıl bu gün, bambaşka bir gün bu gün,

 ceviz yaprakları kaplamış yolları, sanki geçit vermiyor,

dereyanı şırıl şırıl, pırıl pırıl, dur gitme kana kana iç diyor,

elmalar düşüyor teker teker, pekmez kazanı her kapıda tütüyor,

 

FATMA hala doldurmuş kaplarını dereyanından,

 bir testi birde bakraç duruyor tası hala taşın üstünde.


ALİ  dayı uzun paltosu bir sağa bir sola savrula savrula, 

 Dereyenında almış abdesti gidiyordu namaza.

 

nerde bilmem ekmek pişmiş, bir bilseniz nasıl da kokuyor,

bastırıyor sanki fırındaki armut kurusunu,

bu gün kuşlar,dut ağaçlarından üzüme, üzümden taflana,

 nasılda şenlendiriyorlardı, görseniz cami kapısını,

Kimler yokki bu gün köyde,Cuma vakit bekleniyor,

 hayat bu gün dünkünden, tamamen farklı.

 

CUHAGİL hala bir elinde ayran tası, uzatıyor pencereden,

 Gelin FADİME,yine süpürge elinde, süpürmüştü camiyi,

Ocak evi misafirsiz olmaz orayıda bir elden geçireyim,

 Sonra yemek verilecek,uzaktan gelen misafir cemaate,

 

EMİNE nene  bakır ibrikle,su veriyor,abdesti olmayana, 

 MEHMET dede koyunlara da bakıryordu cami önünde,

 

Korucu gelini yine çorap, çöcü kızı ana çöpür kazak örüyordu,

 HACCA yenge öğütmüş zahrasını,  geliyor değirmenden,

yüzünde terler boncuk boncuk, çıkacak ta hattidüzüne,

gırcagızı HACCA ana  bu gün,  bayram gibiydi  ona,

 oturmuş duvara şeker dağıtıyordu çocuklara.

Duyuramadım çok bağırdım banada, banada,

 

Azime hala  gene oturuyorsun evin kapısında hala,

Mehmet amca çıkmış namaz için cami kapısına  

cindili HAVA,ZEKİYE düşmüşler alabuzundan aşağı  yola

 hava hala kuşagında ne vardı ne olur bi söylesene bana,

SENEM teyze gidiyor alabuzuna girebiyi vurmuştu beline,

cındık EMİNE hala, her yere yetişiyordun bu halinle,

yine kime ebelik yapmış, geliyordu doğumdan.

AZİZE yenge, nasıl da otutturmuş büyük gügümü beline,

al yazmasınası başında,karalastik,nasılda yakışmıştı ayağına,

NAFİYE hala ne var o tabakta sıcak sıcak buğuluyor,

nereye gittiğini söylesende bizde gelsek oraya,

 

Odakapısına  indim, HAKKIKIZI  ana iki kat olmuş beli,

yinede meydan okurcasına yıllara,hala uğraşıyordu tarlada,


ZEHRA yenge geliyor ev altından beri taştan taşa basa basa,

eteğinde elma var dedim içimden beni görsede verse,


LİMAN teyzede oda kapısında durmuş yolun kenarına,

Abdullah emi eğilmiş çeşmeye başlamıştı abdest almaya.

 

Ev altından geçiyordum üstteki sesi tanımazmıyım,

ALİ emi  unutulurmu hiç kırık çıkık olsa kim bakardı bize,

ben çıkıyorum namaza sende git çukura  malı alaflamaya diyordu, 

kime mi tabiî ki çaraklı  HAÇÇA teyzeye.

 

EMİNE hala önüm sıra gidiyor yavaş yavaş bir elinde bakraç,

koltuğunda bir bağ sap. verecek ineklere


içme suyu ah içme suyu, EMİNE halam eli belinde,

herkes bilir onu, gelin gibi duruyordu karşımda,

ZEYNEP hala içerden duyuyorum MUSTAFA MUSTAFA diye sesleniyor,

 Belikli MUSTAFA amca gitmişti namaza, 


 SELME  hala,her armut düşüşünde çıkıyor pencereye,

 HÜSEYİN amca merdivene bırakmıştı elindeki  girebiyi,

 

 baktım karşı tarafa ZEYNEP yenge, tarlasında evin önünde,

dallamış pancarı almıştı koltuğunun altına,

HAVİSE  yengede gelmiş almandan,ya dolma dürülecek,

yada mısır yarmalı hopcun, pişirilecekti yine,

 

hey gidi hey eski günler hey ,oturmuş içme suyunda  armudun dibine, 

HAYRİYE ye hala yine her zamanki gibi,dedim içimden,

bize uğrasan da şekerli yoğurt yanına mısır ekmegi,

doğrasak ta yesek varmı bundan ala yemek,

 

ZEYNEP ana ZADE hala ve gelin Fadime giyinmiş kuşanmışlar,

çöplerin boğazda bir nefes alalım, her zaman gelemiyoruz.

Ocak evini ziyaretten sonra konu komşu uğrayalım,

 öyle döneriz köyden diyorlardı birbirlerine.

 

Fadime abla Allah bereketini artırsın aşure pişirmiş getirmiş,

 Hazırlamışlar kapları, namaz sonu dağıtacakmış GÜLŞEN ile ESME

Her biri periler gibi,hizmet için  dönüyorlardı ortada,

 

Dedim ya kimse farkında değil, dolaştım tekkeyi baştan başa,

Sessizce gizlice köyde,bir mübarek Cuma günü,

 

Şiirin hala dillerimizde, şirin tekke diye ALİOSMAN enişte

Gözlerim hep aradı durdu, bir türlü bulamadım,

Hani çocukluğumuzda hepimiz tanırdık ve beklerdik onu,

Her yıl kalemsiz deftersiz gelmezdin köye,

Şimdi görseydim seni o sevinci yaşatsaydın bana gine

 

Vakit iyice yaklaştı, bende aldım abdestimi, girdim camiye

ön safta baktım, kimi beyaz, kimi siyah, hepte sakallı,

İmam HÜSEYİN  okudu ezanı, ama nasıl bir ses, nasıl bir ezan ki bu,

sanki kabe de okunuyormuş gibi,seda veriyordu dağlara taşlara,

Beyaz,sarı, siyah,sarıklı dedeler,karışmıştı birbirine,

 tanıyamadım, çok önceki dedelerimiz,isimleri dahi unutulmuş,

HACI ABDULLAH halife kıldırıyordu namazı,

 imam HÜSEYİN hemen arkasında,

 müezzin mi tabiki MUDAHHAR  hoca.

 

Böyle idi bu gün tekke, o dostluklar o kardeşlikler o samimiyet,

sanki onlarla gitmişti ebedi aleme, Mevlam hepsine rahmet eyleye.

İşte getirdim evlerinize, büyüklerinizi, sevdiklerinizi,

Canlansın hatıralarımız, gözlerinize yaş dolsa da,

Biliyorum arkamdan kiminiz gülecek, kiminiz hüzünlenecek

Kiminiz yine tırlattı bu adam diyecek,

Kim ne derse desin, ben emek verdim.gayette rahat ve memnunum.

istemem kimseden ne takdir ne teşekkür.

Yasin i şerif, üç ihlas, bir fatiha, hemen okuyun ruhlarına,

 Teşekkür etmiş olursunuz, ancak böylelikle bana.

 

1  Mudahhar hoca41  Halil yılmaz82 Azime hala
2  Feta İbrahim42  Temel abi82  Azimenin Mehmet
3  Doşgil Abdullah43  Gülüzar hala83  Cindili hava 
4 Gorucu İbrahim44  Ablagilin Hacıali84   Veytilerin Zekiye
5  Hatıp hasan45  ablagilin abdulla85  Senem
6  hatıbım Ömer46 Hava yenge86  Cındık emine
7  hatıbın Ali47   çöoğlu Abey çöp87   Cindilinin Azize
8  Temelşıh48  Çöpoğlu Ali çöp88 Nafiye hala
9  temelşıhın İbrahim49  Kadir karahan emi89  Hakkıkızı ana
10  temelşıhın İmam Hüseyin50  çöpoğlu Nuri90  Zehra hala
11  Mehmet şen51   osmanağagilin Ali güngör91  Alişannı
12  hava hala52  Hacıhanim92  Çaraklı Hacca yenge
13  Kadı Mehmet53   ömerağilin Mehmet önal93  Muhtargarısı emine hala
14  Muhtar hasan54  Ali çavuş alsal94  Emine hala
15  Muhtar Ahmet55  Alo isin95  Zeynep hala
16  topal osmanağa56  Ayşe yenge96  Mustafa emi
17  Civil Hüseyin57  Alim şenlik97  Civil semle
18  Ablagilin Mehmet58  Hamide hala98  Havise abla
19  Kara Mehmet59 Sıddige yenge99 Zeynep yenge
20  karamemedin Ali60  temellerin Fadime hala100 Ali dayı
21  Çakırnuri61  Şıhların Dudu hala101  Hayriye hala
22  Mustafaşıh62  Albaşgilin amet dayı102  Çöplerin Zeynep hala
23  Hüseyin önal63  Babam Hüseyin şen103   çöğlerin Zade yenge
24  Civil Mehmet64  Mustafa karahan104  Çöplerin gelin Fadime 
25  Gasimağa65  Salih yıldız105   Muhtarın eşi Fadime abla
26  İbrahim ağa66  Yegenim ali106  temellerin Esme abla
27  Fevzi önal67  Osmanağanın Ahmet güngör107  Temellerin Gülşen abla
28  Abdullah önal68  İsmail güngör108   Güdül mehmet
29  Mustafaşıh69 Emine hala109   gorucu gelini Fadime hala
30  Hacının ali70  Gelin Fadime110   abdulla önal
31  Emine hala71  Minnet kızı zekiye anan111   hacıkadın hala
32  Cindilinin İbrahim72 Esme yenge112   hava hala
33  Hakimin Ahmet73 Zeynep yenge113 

 karamemedin babası

ali

34  Yılmaz şen74  Fatma hala114   çöcükızı
35  Rasim karahan75  Ömerağan ali115   zennişan yenge
36  Dilsiz Osman76  Cuhagil hala116   cindilinin talip dayı
37  Veyti hasan tan77 Muslu gelini emine hala117 

 ablaginin osmanın 

babası

38  Hüseyin tan78 Mehmet emi118   liman teyze
39  Hasan şen79  Fetan hacca yenge119  temelşıhın abdullah
40  Adem şen80  Gırcakızı hacca120  Ablagilin alinin babası

Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası