• Anasayfa
  • https://www.facebook.com/facebook
  • https://www.twitter.com/twitter

BENİM DUYGULARIM

Hayalimdeki TEKKE

 

Bir köy düşünün bir müddet hayalinizle

Geleni gideni çok ürünü bol bereketli

Yaşlısından gencine oldukça merhametli

Kin gütmez garez bilmez çokda metanetli

İşte bizim tekke

bir bambaşka

 

 

Bir köy düşünün bir müddet hayalinizle

Misafirsiz geçen günün günden saymıyor

Kederli dertli gelenler şifa bulup dönüyor

Hizmet etmek bir görev onlar öyle biliyor

Halifeden kalan tekke

bir bambaşka

 

 

Bir köy düşünün bir müddet hayalinizle

Fatihten Beyazıttan Yavuzdan izler taşıyor

Kanuninin fermanı, gülbaharın ismini taşıyor

Ezelden beri bu köyde alimler erenler yaşıyor

Ahi çukuru tekke

bir bambaşka

 

 

Bir köy düşünün bir müddet hayalinizle

O köyde misafirhane zaviye cami değirmen

Osmanlıdan bünyesinde müze bile taşıyor

Tuğlacıkta türbesiyle gönüllerde yaşıyor

Gönüllerdeki tekke

bir bambaşka

 

 

Bir köy düşünün bir müddet hayalinizle

Karadenizin Giresunun Yağlıderenin aynası

Tarihçiler söylüyor kültür turizm beldesi

Hocalarımız dediler ilim irfan yuvası

Gerçekten böyle tekke

Bir bambaşka

 

 

Bir köy düşünün bir müddet hayalinizle

Dağısı deresi tepesi düzü bir başka güzel

Her yönüyle bambaşka her yönüyle çok güzel

Canayakın sıcakkanlı dindar tekkeliler

İşte köy işte tekke

Tekke bir bambaşka

 

TEKKELİSİN

 

Tekkelisin, hani, sende bu köyde yeşerdin,yetiştin,

Çiçek açtın,Burç saldın,Dal oldun, meyve verdin,

Her meyvene,kuzum dedin,oğlum dedin,can dedin

Hep verdin,Giymedin giydirdin,yemedin yedirdin,

 

Alabuzunda büyüdün,dikenlerde yürüdün,

Çardakaltı, geyiksuyu, çamurluk da oynadın,

Kemre çektin,kürek ettin, arasıra silah ettin,

Cenazede ağladın,Düğünlerde halay ettin,

 

Kayabaşında,hasta başında,hayır işinde,

Çukurunda,imecinde, gecesinde gündüzünde,

Mevlidinde,camisinde, ceniğinde yaylasında,

Gülenlerle gülüşünle, ağlayanın yanındasın.

 

Dereyanı,hatlidüzü,sarımsaklı,berbatyanı

Ağlamasın,Ayşe,Fatma,Ahmet,Ali ağlayanı,

Değirmeni gürül gürül, içmesuyu güdül yanı,

Kış gelende odun verir, kırpığı ve çağlayanı

 

Odakapısında okuduk,hep yan yana oturduk,

O camide,aynı safta,hep el açtık amin dedik,

Bir oturduk bir kalktık, bir sahanda yemek yedik,

birbirimize,hiç gözün üstüde kaşınvar demedik.

 

Şimşirli oluktan, yedigözden, nazarsuyu içmedikmi,

Bahçebaşı, süngüt, kurt kuyusundan geçmedikmi,

keş ayranı,höngül çiçe,kara sırgan yemedikmi,

halaylarda, horanlarda hep el ele vermedikmi.

 

Kimimiz köyde kaldı,baba ocağı tütsün dedi,

Sıkıntılar bitsin,ekmek için, aş için gurbet dedi,

Büyükleri,dağılmayın, birlik için dernek dedi,

Bir oldular, omuz omuza kenetlendi tekkeliler.

 

Derneğe hiç uğramaz,düğünlerde bulunmazsın,

Bayram olur seyran olur bir merhaba demezsin

Köyde olsan selam vermez hatta yolu bile kesersin

Söyle bizde bilelim,gerçekten sen nasıl Tekkelisin.

 

Sevsende sevmesende, bu köyde yeşerdin,yetiştin,

Çiçek açtın,Burç saldın, Dal oldun, meyve verdin,

Arı gibi çalıştın,bal oldun,oğul verdin, can verdin,

Yalanmı, söyle bileyim, inkar etme, sende Tekkelisin

 

Tekkeköyü dernek başkanı Mehmet ŞEN

HACI ABDULLAH HALİFE HAZRETLERİ

 

Her halinle sevdik biz seni bilcümle, torunların,

Adını dağa, taşa yazdık, herkes okusun diye,

Cümle alem duysun, bilsin, adını şanını namını,

Irganıyor Yağlıdere,Tekke her anma günü zamanı

 

Anıyor Giresun,anıyor Yağlıdere, anıyor Tekke

Beklemekle geçiyor günüleri, o mutlu günü her sene

Dualarla, niyazlarla,yad ederiz, biz her yıl bu günü

Ulubatlılar, Fatihler, Yavuzlar, hatırlanır yeniden

Laleler sümbüller güller,seni anar seni söyler,

Leylekler,kuşlar kuzular,ağaçlar taşlar, yapraklar

Ahiliğin haftasında anacaklar yine seni bu sene

Hayırlara vesiledir,bir bayramdır,köyde anma günü,

 

Hatırlanır o günde,büyükler cümle gelmiş geçmişler,

Anılırlar her nerede aşk ile, neden nasıl yaşamışlarsa

Lambaları aydınlatıyor,ışığı nur gibi hala ruhumuzu

İnananlar toplanıyor,köyde dergahında, etrafında,

Fatihalar, yasinler, ihlaslar, okunuyor köyünde

Ebediyen bitmesin,devam etsin geleneğin yörende.

 

Hatırlatır anlatır dedeler,nineler, nasıl köye geldiğini,

Ahi çukuru,harava,kızıllar,tohumluk senin yurtların

Zürriyetin olduğunu hala bilmeyenlerde var,olsun.

Rahat uyu sen,hizmetinde olanlar ziyadesi ile yeter,

Ebediyen taşınacak,yaşayacak eserlerin köyünde,

Tekkedeki ocak,cami,müze haravada türbesiyle,

Lambası,testisi,asası,şamdanı, sofrası hatta mühürü,

El yazması kur’anı,cami, misafirhane,değirmeni

Rahmet olsun, değer verip, bu günlere taşıyanlara,

İlelebet yaşatacağız, taşıyacağız el ele ebediyete.

 

Tekkeköyü dernek başkanı Mehmet ŞEN

 

Tekmiydim, kimim, bilmem köyünü seven
Elbette ki vardı bana bu görev bir veren
Köyümüzün  çehresi güzelleşsin dediler
Köyümüzün insanları serpilsin, kalkınsın
Elele versin birlik olsun yürüsün, ilerlesin,

Kuralım, köyümüze dediler onlar, bir dernek
Ölsek te adımız kalsın,yaşasın, bu dernekte
Yılmaz abi, unutmadık yaşıyorsun, gönüllerde
Üzüntüler azalıyor, resmin varken, o dernekte.

Kim vazgeçer senden dernekte, Rasim başkan
Ayağa kalkardım hep, o resmine bakmak için
Laf aramızda,herkes benden  çok severdi seni
Karahan değil, aydınlatırdın sen derneğimizi
Işık oldun bize, yol gösterdin her zaman,
Ne olur, alınma bağışla, bir hatamız olduysa,
Derim her zaman,Hasan başkan sen çok yaşa
Irmak gibi yaş döksekte, kaybettiklerimize,
Rahat değiliz, sizden sonra bizde bu meyanda
Mehmet te gitti işte,  oda çekildi bir kenara
Anladıki aşk bitti, artık seveni yok buralarda

Verecek neyim kaldı derneğe diye çok düşündüm.
Elde bir avuç anı, bir kaç resim, kaldı yıllara.

Güzel tekkem güzelleşsin,kim istemez
Üzerine düşeni bilmeyen, üye bile sayılmaz
Zaten belli, sayılıdır bu dernekte fedakar olanlar
Elde ne varsa verirler, onlar dernek için her şeyi
Lambasından, ışık aldı onlar, Abdullah halifenin
Laf söyletmez, tekkesine ve derneğine, asla 
Elbette seveni cok,halifenin,tekkenin tekkelinin
Şahittir anma günüleri hacı halife dostları
Tekkeliler onur duydu, gurur duydu onlarla
İşte 13 anma günü, dünya izledi ve gördü
Rahmet yağdı, nur indi ogün, isteyen gönüllere
Müftümüz yumuşattı en sert, en katı kalpleri
Eller semaya açıldı yine, tekkede bu sene.

Dernekten dertli sanmayın ne olur beni
Ellere söz geçirdim, kendimize geçiremedim
Resmime baktım, artık istenen ben değilim
Nasıl isterseniz artık bu kadar yeter benden, 
Elbette benden çok seviyorsunuz tekkeyi,
Ğörmeyin bunu ne kin, ne sitem, nede naz,
İyisini siz bilirsiniz, daha iyilere layıksınız beyler.

 


Yar yar diye seni, yollara yazdım
Ellerime kalem, dilime hece oldun
Sağımda sen, solumda sen,Tekkem
Uykularıma karışan, gecem oldun

Kim dedi, ne dedi, bilemiyorum
Kimseye şöyledir, diyemiyorum
Ezilip büzülmek bir yana dursun
Ben bu işten kendimi alamıyorum

Adına vuruldum Gülhahar hatun
İstediniz yapmazsam, kapıdan atın
Nurunuz olsun,Gözünüz gibi bakın
Ben olmasam da,el üstünde tutun

Gönüllerde,Ellerdesin,dillerdesin,
Anma günü, konferanslar,paneller,
Yağlıdere,böyle gördü,böyle bilsin
Tekkeköyü,hacı halifeyle ilerlesin 

 

 

Güneş bir başka doğar, diyorum benim köyümde,

Dallarda tomurcuklar,uçlarında buz tutmuş sanki

Daha sabahın erken saatinde bekler güneşi köyüm,

Sanki tutsak bir kuş gibi salıverecek şimdi kendini

Güneşin ilk ışıkları vuracak, topragına, dağına, taşına

Tomurcuklar özgür olacak, güneşin ilk ışıklarıyla

 

Emine nine, Hava ana, Fatma teyze, ayşe bacı

Çoktan kalkmış, karşılamış güneşin ilk ışıklarını,

Bacalardan tüten duman gösteriyor, sabahın başladığını

Çıkmış yuvalarından kuşlar, ötüşüyorlar cıvıl cıvıl

Mehmet emi,ali dayı dönmüşler, sabah namazından

İşte bir başka doğar güneş benim köyümün üstüne

 

Lahanalar kıvrım kıvrım yapraklarını, salıverecek güneşle

Fındık dalları serpilecek, dökecek damla damla güneşle

Tarlada mısır bükecek boynunu, püskülü bir başka yana

Çıkacaklar arılar şimdi, dolacak öbek öbek çiçekleri

Salıverilecek koyunlar kuzular, karabaş en önde gidecek

İşte böyle bir başka doğar güneş, benim köyümün üzerine

 

Güneşin ilk ışıklarını karşılar bizim aylık gıranı

Hattidüzü ayna gibi yansıtacak, birazdan köyün üzerine

Kayabaşı kınından çıkmış kılıç gibi, parlayacak şimdi

Alabuzuna bir başka doğacak, sabah daha erken olacak

Çukurdan bir buhar bulutu, kalkacak ilk ışıklarla

Güneş köyünün üzerine, salkım salkın saçılacak bu sabah

Buram Buram kokacak toprak,

kim istemez şimdi orada olmak

 

Karmı yağdı dağlarına, tıpkı benimki gibi,

Giyinip kuşanmışsın, o beyaz gelinliğini,

Sende mahkumsunya, benim gibi besbelli,

Beyazlar içinde bir başka güzelsin ey sevgili

 

Giyer giyer çıkarırsın, o beyaz gelinliğini,

Bir başka güzellik sarar seni, kışın sevgilim,

Yıldan yıla ağarırım bende, sana bakınca,

Aldırmam yine de, seni görünce, kendi halime

 

Bir başka güzel oluyorsun, o beyazı giyince,

Aşık olmamak elde mi,Tekkem senin bu haline,

Masallardaki prensesler gibisin ,ey sevgilim,

Avunurum bende birgün sana kavuşurum diye,

 

Bürünmüşsün yaşmağı başına, oyaların sırmalı,

Eteklerin sambul sambul, kakülleri sağ yana, 

Doyulmuyor tadına, bakakalırız biz hep sana,

Ses ver, tekkem, ses ver, habu garip adama,

Bitmez benim aşkım, tekkeme, köyüme ve atama,

 

Başındaki yazmasına duvağına, gözlerindeki yaşına,

Ne bileyim işte, elimdemi  aşığım, toprağına,taşına,

Gökte uçan kuşuna, baharına, yazına, kışına,

Halifesine, babasına,anasına,bacısına, kardeşine,

Tekkem ben mecnunun, sende Leyla ey sevgili yar,

Biz seninle yaşarız ancak, bu kadar mutlu  bahtiyar,

 

Benim sabahım

 

 

Her sabah ilk defa resmine bakarım tekkemin

Gözüm gönlüm açılır resmine baktıkça tekkem

Görürüm hep dalgalanan ay yıldızlı bayrağımı

Çağlayan sularından içerim kana,kana sanki oan

 

Görmesem o sabah alabuzunu,daralırım içimde

Bir kuş gibi uçmak gelir,doruklu yataktan aşağı

Konmak ister gönlüm hattidüzüne hemen ordan

Doyamam seyrine bakmakla cıvıl cıvıl tekkemin

 

Kayabaşından çıkacak birkaç kişi düşecekler yola   

Yar içinde duracaklar, laflanacaklar kısa bir süre

Kiminin ipi belinde kimi kazması omuzunda işte

Azık bohçası takılı sallanacak girebisinin uçuna,

 

Geçecek birazdan çöplerin boğazdan değirmene

Sırtında bir kile zahra girebiyi almış kolun üstüne

İlk sırayı almak için hem konuşacak hem gidecek

Birde pencerelerden bakanlara selamda verecek

 

Buluşacak dereyanın da  köyde koyun çobanları

Şimdi bir nefes yakacaklar sigaraları ayak üstü

Pay olacak tabakadaki tütünler kimde fazla varsa

Kardeşçe kimi sağa kimi sola ayrılacaklar oradan

 

Eskiden erkenden açılırdı köyde okulunun kapısı

Mis gibi havalanmış sınıflara dolardı yumurcaklar   

Şimdi sıra sıra dizilecek arabalar çaman deresine

Üzgünüm nerde, yavrucaklar dolacaklar araçlara

 

Birazdan kapı çalacak bize imeciye gelin diyecek

Anamda olur gelir uşaklardan biri diyecek şimdi

Hazırlanacak uşaklar gidecekler imeciye birazdan

İş başlayacak tekkede canlanacak hayat böylece

 

Bakarım tekkem resmine,böyle her gün erkenden

Yaşarım o eski hasletlerimi,dalarım maziye böyle

Kıpır kıpır başlarım işe kabarır benim duygularım

Dışarı atamasam da, işte böyle dökerim ekranlara

 

 

 

Site Haritası
DÜĞÜN-NİŞAN-MEVLÜT