• Anasayfa
  • https://www.facebook.com/facebook
  • https://www.twitter.com/twitter

CAMİ

Hacı Abdullah Halife Zaviyesi vakfının en önemli yapılarından birisi olan cami yapıldığı tarihten beri günümüze kadar faaliyet göstermiştir ve aynı şekilde itina gösterilirse uzun bir müddet daha hizmet vermeye devam edecektir. Hacı Abdullah Halife Camii hakkında tarihi kayıtları incelediğimiz zaman Tahrir Defterlerinde, Trabzon Ahkâm Defterlerinde ve en önemlisi camide imam ve hatip olan vazifelilere gönderilen berat ve fermanlarda önemli miktarda bilgi mevcuttur. Bu kaynaklardan 1486 tarihli Trabzon sancağı tahrir defteri’nde şu bilgilere yer verilmiştir:

“Vakfı Tekke-i Kâsım Halife. Abdullah veled-i Kâsım Halife. Mezbur Tekkeye müderris, imam ve müezzin olup müddâm padişâhın devâm-ı devlet duasına meşgul ola  (11 kişi).”[1]  

Ahi Çukuru, Kasım Halife Zaviyesi Vakfının kurulduğu köy olarak kaydedilmiş ve bu köyde yaşayan 11 kişi arasından bazıları, bu zaviyenin müştemilatından olan medreseye müderris, vakfın camisine imam, hatip ve müezzin olarak yazılmışlardır. 1817 tarihinde Şeyh Muslihiddin, Şeyh Abdullah ve Şeyh Mehmet adını taşıyan evlad-ı vâkıftan kimseler, Hacı Abdullah Halife Camiinde imamlık ve hatiplik görevine bakmaktadırlar. Bu tarihte Tohumluk nâm mezrânın muayyen sınırı dahilinde olan Yarımca-kilise, Gürlek ve Gerdek-hisarı denilen yerlerden elde edilen 196 akçelik hasılat da, bahse konu olan caminin imamet ve hitabet cihetlerine tahsis edilmiştir[2].

Tahrir Defterlerinden başka Hacı Abdullah Halife Camii’nden bahseden başka kaynaklar da bulunmaktadır. Bunlardan 1822 tarihli Trabzon Ahkâm Defterlerinde ifade edilen kayıtlar, bahsini ettiğimiz beratları doğrular niteliktedir. Ahkâm Defterinde yer alan ifadenin bir kısmı şöyledir: “Kürtün Kazasında Harava ve Tohumluk nâm mahalde Hacı Abdullah Halife tekke ve arazi ve emlâkinde evlâdiyet ve meşrutiyet üzere nısıf hissesine (...) mutasarrıf olan es-Seyyid es-Şeyh Osman bin Şeyh Sıddık (...) karye-i Harava tahtında muharrer Tohumluk ve Yarımca-kilise ve Gerdek-hisarı ve Kör-kise, Hacı Abdullah Halife zâviyesi camiine hatip olara tahsis kılındığı Defter-i Hakânide mukayyed olmağla...”[3]

Cami, kare bir plana sahip olup sonradan ilave edilmiş olan minareden oluşmaktadır. Caminin dış ölçüleri 12.90x9.00 ebatlarında olup bugüne kadar epey değişikliklere uğramıştır. Cami kalın taş duvarları kalın taştan inşa edilmiştir. Son zamanlarda ise duvarlar ince bir sıvayla kaplanmış olup yeşil renkle boyanmıştır. Minare kaidesi caminin sol tarafına eklenmiştir. Caminin beş büyük cam ve dört küçük mazgal olmak üzere toplam dokuz penceresi vardır.

Caminin giriş cephesinde üst sırada pencere yoktur. Diğer duvarlarda sivri kemerli pencereler mevcuttur. Pencereler renkli olmayıp sadedir. Caminin son cemaat yerinin kuzey duvarı sonradan yarıya kadar yıkılarak biriketle yapılmış ve orjinalinden farklı olarak iki büyük pencere ilave edilmiştir. Caminin son cemaat yeri caminin ilk yapıldığı sırada mevcut değildir. Tekke Köyünde yaptığımız incelemeler neticesinde şu bilgilere ulaşmış bulunuyoruz: cemaat yeri bundan yaklaşık 150–170 sene önce caminin eğimli arazide inşa olunması sebebiyle bölgede fazla yağış sebebiyle sel sularının camiye dolması ve caminin yörenin adeta merkezi olması sebebiyle artan cemaatin ihtiyacına yetmemesi üzerine yapıldığının bilgisine ulaşmış bulunuyoruz[4].

Devrinin üslubunu hissettiren ahşap kapı ve son cemaat yerinden harîm kısmına açılan kapı ve pencereler camide yapılan son değişikliklere rağmen halen orijinalliğini korumaktadır. Caminin kapısı türbede de göreceğimiz gibi gayet alçak yapılmış, 1.55x70 cm ebadında olup kapıdan giren kim olursa olsun mutlaka başını eğmek zorunda kalmaktadır. Kanaatimizce adeta kapıdan giren kimse kim olursa olsun daha camiye adım atarken Allah’ın huzuruna bütün azamet duygularını bırakarak boynunun büküp girmektedir.

Caminin son cemaat yerinden harîm kısmına açılan kapı sivri kemerli olup, pencerelerin lentonlarının üzerinde sağır kemerlere yer verilmiştir[5]. Harîm kısmını yarıya kadar kaplayan ahşap mahfel kısmına kapının solundaki bir merdivenle çıkılmaktadır. Köyün ulularından edindiğimiz bilgiye göre bu merdivenin solunda şuan minarenin bulunduğu yerde önceden imam ve müezzinler ezan okurmuş. 1960-1970 yıllarından sonra bu ahşap ezan yeri, yerine minare inşa edilmesiyle kaldırılmıştır[6].

Harim kısmı dört büyük pencereye ilaveten kıble yönünde yüksekte sağda bir, solda bir olmak üzere toplam iki adet mazgal pencere ile aydınlatılmıştır. Bu mazgal pencereleri önceden küçükken içeriyi aydınlatmade yetersiz kalmaları üzerine 1970–1975 tarihinde genişletilerek şuanki hali oluşturulmuştur[7]. Caminin içi 7,61x7,46 metre ebadında olup iki ahşap direk üzerinde oturan, yukarıda izah etmeye çalıştığımız 3,30 m.gelişliğinde bir mahfili vardır. Mahfile sol taraftan ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır. Caminin iç sıvası her ne kadar dikkat etmeden iyi niyetle yapılmış olan sıva ve tamiratlara rağmen orjinalliğini korumaktadır. İç sıva daha caminin ilk inşasında kullanıldığını tahmin etmiş olduğumuz kök boya ve yumurta akıyla yapılmıştır[8].

Hacı Abdullah Halife Camii’nin minberi, mihrabın sağında, son döneme ait işçiliği yansıtmaktadır. Minberin mihraba bakan yüzü s ve c kıvrımları ile şekillendirilmiştir. Minber her ne kadar sonradan boyanmışsa da halen orijinalliğini korumaktadır. Minber cevizden yapılmıştır. Caminin duvarları çiçekler, tuba ağacı tasvirleri, kandil, ağaç ve servi tasvirleriyle süslenmiştir. Bu resimler öyle anlaşılmaktadır ki Hacı Abdullah Halife döneminde değil daha sonraki dönemlerde, muhtemelen XIX. yüzyılda yapılmıştır. Çünkü resimler arasında bulunan iki adet saat figürü resmi yapan kişinin saatin kullanıldığı dönemde yaşadığını gösterir. Ayrıca örneklerine İstanbul’da rastlanan bir cami resminin varlığı mimarın İstanbul’u gezdiğini göstermektedir.



[1] TTD, nr. 828; Sümer, Çepniler, s. 62.

[2] Bostancı, Hacı Abdullah Halife, 113.

[3] TAD, Defter No:4, s.80–81.

[4] Köy sakinlerinden Ömer Aydın (70) camiinin genişlemesini bu iki sebebe bağlayarak ifade etmiştir.

[5] Karpuz, “Giresun’un Espiye İlçesine Bağlı  Tekke Köyündeki Gülbahar Hatun  “Hacı Abdullah” Zaviyesine Bağlı Yapılar”, s. 117.

[6] Bostancı, Hacı Abdullah Halife, s.115

[7] Köy sakinlerinden olan Mehmet Şenlik mazgalların 1970-1975 yılarında ihtiyaca binaen çevrildiğini camii araştırırken bize bildirmiştir.

[8] Bostancı, Hacı Abdullah Halife, 116.

Site Haritası
DÜĞÜN-NİŞAN-MEVLÜT