• Anasayfa
  • https://www.facebook.com/facebook
  • https://www.twitter.com/twitter
HARUN BOSTANCI
hbostanci23@hotmail.com
Geçmişten Günümüze Tekke Köyü
23/04/2012

Tekke Köyü Yağlıdere ilçesine 21km, Espiye ilçesine ya da sahile 35 km mesafededir.Denizden 400-500 metre yüksek bir alanda kurulmuştur.Tekke köyünün kuruluşu yaklaşık 1500’lü yıllara tesadüf etmektedir.

  Resim 6.Tekke/Ahiçukuru Köyü (Yağlıdere) 

  

Hacı Abdullah Halife Zaviyesi ve Vâkfı ile ilgili olarak Tekkeköyü ile ilgili olarak ilk kayıtlara 1486 tarihli tapu tahrir defterinde rastlıyoruz.Bu deftere göre Tekkeköyü’nün eski adı Ahiçukurudur.Ve Hacı Abdullah Halife hakkında şu bilgilere yer verilmiştir:

 “Vakfı Tekke-i Kâsım Halife.Abdullah veled-i Kâsım Halife.Mezbur Tekkeye müderris, imam ve müezzin olup müddâm padişâhın devâm-ı devlet duasına meşgul ola”. Bu bilgilerden anlıyoruz ki II.Bayezıd’ın hükümdar olduğu bu tarihlerde Ahi Çukuru, Kasım Halife Zaviyesi Vakfının kurulduğu köy olarak kaydedilmiş ve bu köyde yaşayan 11 kişi arasından bazıları, bu zaviyenin  müştemilatından olan medreseye müderris , vakfın camisine imam, hatip ve müezzin olarak yazılmışlardır. Bu hizmetlerinden dolayıda köyde ilgili vergi kaydı yapılmamış, yani muaf yazılmışlardır. Adını bünyesinde kurulmuş olan Zaviyeden alan köyde Kasım Halife tarafından bir zaviye kurduğu, zâviye’nin kapsamında bir medresenin ve caminin yer aldığı anlaşılmaktadır. Yine aynı metinde Zaviyenin kurucusu olan Kasım Halife ile Hacı Abdullah Halifeler birlikte zikredildiklerine göre bu tarihte Kasım Halifenin hayatta olması muhtemeldir. Zaviyenin kurulduğu köyün adı “Ahiçukuru” dur.Bu ismin köye öylesine verilmiş sıradan bir isim olmadığı hemen dikkatimizi çekiyor.Ahiçukuru ifadesi bize bu köyü kuranların Türk-İslâm kültüründe önemli olan müesseselerden Ahiliği hatırlatıyor. “Ahi” kelimesi Arapça bir kelime olup “kardeşim” demektir.[1] 

1515 tarihinde yapılan tahrirde Ahiçukuru ile ilgili olarak verilen ifadede Hacı Abdullah Halife hakkında “Salih ve mütedeyyin vâ’iz ve nâsih kimesne olup mezkur karye vakfiyet üzre tasarruf eyleyüp öşr ve rüsum vermeyüp avendeye ve revendeye hizmet etdiği sebepden ber-karâr-ı sâbık emr-i âlî mücebince mukarrer kılınup öşr ve rüsûm talep olunmaya deyu Defter-i Cedîd-i Sultani’ye kayd olundu” şeklinde önemli bilgiler yazılmıştır.Ve yine aynı metinde şer’i ve örfi vergilerden muaf olduğu, bilakis adı geçen köyün vakfın şartları gereğince şer’i ve örfi vergilerini tahsil ettiği ifade edilmektedir.Ayrıca Hacı Abdullah Halife’ye olağanüstü şartlarda toplanan avârız adlı verginin teklif olunmaması vurgulanmıştır

Hacı Abdullah Halife Zaviyesi ve Vâkfı ile ilgili olarak 1515 ve 1530 tarihli Tapu Tahrir Defterinde  şu kayıtlar yer almaktadır: “Ahi Çukuru, Vakf-ı Zaviye-i Kasım Halife. Abdullah Veled-i Kasım Halife”[2]  

1554 tarihinde yapılan tahrirde şu bilgiler yer almaktadır:

“Karye-i Ahiçukuru vakf-ı Tekye-i  Hacı Abdullah Halîfe bin Kasım Halife tabi’-i Yağludere hâliya der-meşihât-ı el-ân Nurullah bin Muharrem bin Hacı Abdullah Halife bâ-berât-ı sultânî” 1554 tarihli mufassal tahrir defterinde, söz konusu zâviye ile ilgili önemli bilgiler bulunmaktadır. Bu tarihte Yağlıdere Nahiyesine bağlı olan Ahi Çukuru köyünde hizmet veren Hacı Abdullah Halife Zaviyesinin başında kimin bulunduğu ve köyde mukim hânelerin adları ve sosyal durumları ortaya konmaktadır. Bahse konu tahrirden anlaşıldığı kadarıyla Hacı Abdullah Halifenin oğulları Muharrem Şeyh, Nurullah Şeyh, Mazhar ve Münevver  adı ile yazılmış olan kişilerdir. Bu tarihte Muharrem’in oğullarından olan ve amcasının adını taşıyan Nurullah zâviyede şeyhlik yapmaktadır. Bir yıllık vergi gelirleri toplamı muhtelif miktarda akçe olan “Karye-i Harava , Karye-i Hisarcık,  Karye-i Ahi Çukuru, Mezra-i İrfan Çukuru, Mezra-i Koz-bükü, Mezra-i Tohumluk  Bağçe-i nısf-ı Halil Sofu be kerd karye-i Uzgurbu zâviyenin vakfına gelir olarak yazılmışlardır[3]. Bahsi geçen tahrir defterinde yer alan şu kayıt, hacı Abdullah Halife Zaviyesi ve vakfı ile ilgili çok önemli ipuçları vermektedir. Kayıt şöyledir: “Mezkûr karye, Hüdâvendigâr hazretleri Trabzon’da iken mezbûr Hacı Abdullah Halifenin zâviyesine tâyin edip merhum Sultan Bâyezıt Han’dan hükm-ü şerif alı verilip hükm-ü âlişân mucibince Defter-i Cedid-i Sultâniye kayıt olundu ki, öşür ve rüsûm virmeyüp ve avârız teklif olunmayıp âyende ve revendeye hizmet edip Pâdişah-ı âlem-penahın devâm-ı devleti duâsına iştigal göstereler ber mûceb-i defter-i atîk”[4]    Temel görevi “âyende ve revendeye hizmet” olduğu ifade edilen Hacı Abdullah Halife Zâviyesine, Yavuz Sultan Selim Trabzon’da vâli iken “hükm-ü şerif” ile, yâni berat vererek vakıflar tahsis edilmiş, vakfın hukuki durumu daha sonraki tahrirlerde de aynen korunmuştur.Tahrirlerde ve vakfiyede yer alan ifadelere bakarak, Hacı Abdullah Halife Zâviyesine tahsis edilen köylerin “temlik vakıf” statüsü taşıdığını ileri sürmek mümkündür.  

Tarihi kayıtlara baktığımız zaman Tekke Köyünün adının Ahi Çukuru olduğunu,  1869 yılında sancak olarak Trabzon’a, kaza olarak Tirebolu’ya bağlı 79 köyden birisi olduğunu görüyoruz.[5]Tekke köyü Cumhuriyetin ilanına kadar Tirebolu’ya bağlıdır. Daha sonra köy Espiye ilçesine bağlanmıştır. Günümüzde Yağlıdere ilçesi, Üçtepe beldesine bağlı durumdadır.1873 yılı salname kayıtlarına göre Tirebolu kazasına bağlı 124 köyde yaşayan müslüman nüfusun sayısı 3533’tür.Bu 124 köyden birisi olan Tekke köyünün 1876 yılı salnamesi kayıtlarında nüfus’u 98 olarak zikredilmektedir Yine salname kayıtlarına göre Tekke köyünde 43 hane vardır.[6]Yine salname kayıtlarına göre Tekke köyünde 43 hane vardır. Köyün yıllık vergisi 2.062 kuruştur.[7]

 

Köyde Hacı Abdullah Halife Vakfına ait yapılardan camii, misafirhane ve zaviye bulunmaktadır. Tekke köyü ile Tuğlacık köyü arasında halk arasında “Şimşirlik mevkii” denilen yerde  bugün halen hizmet vermekte olan değirmen mevcuttur.

Tekke Köyünün geçim kaynağı bölgenin genel geçim kaynağı olan fındık ve azda olsa hayvancılıktır. Köyün şu anki nüfusu 380’dir.Tekke köyü göç veren köylerimizden biridir. Göçlerin yoğun olarak yapıldığı yerleşim alanları İstanbul ve özellikle Gebze’dir.

   


[1] Muhittin Şimşek, TKY ve Tarihteki Bir Uygulaması Ahilik, Hayat Yayınları, İstanbul 2002, s. 17.
[2] Sümer, a.g.e, s. 60; TTD, no. 52, MVKRD,c.2, s. 762.
[3] 288 Nolu TTD, s.585-588.
[4] 288 Nolu TTD, s.586.
[5] TVS, 1287, s.65-89;1289, s.94; 1293,s.83.
[6] TVS, 1290, s.87;Faruk Sümer, Tirebolu Tarihi, İstanbul 1992, s.177.
[7] Sümer,a.g.e, s. 177.
 
  


8156 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Hacıemiroğulları Beyliği Dönemi Doğu Karadenizde Sufî Zümreler,Mutasavvıflar ve İskan Faaliyetleri - 02/02/2019
Hacıemiroğulları Beyliği Döneminde Doğu Karadenizde Sufî Zümreler, Mutasavvıflar ve İskan Faaliyetleri
Anadolunun Manevi Mimarları: “Mutasavvıflar ve Zaviyeler” - 07/05/2018
Anadolunun Manevi Mimarları: “Mutasavvıflar ve Zaviyeler”
Anadolunun Manevi Mimarları: “Mutasavvıflar ve Zaviyeler” - 07/05/2018
Anadolunun Manevi Mimarları: “Mutasavvıflar ve Zaviyeler”
Tarih Bizi Çağırıyor... - 10/04/2018
TARİH BİZİ ÇAĞIRIYOR…
TARİH BİZİ ÇAĞIRIYOR… - 10/04/2018
TARİH BİZİ ÇAĞIRIYOR…
TARİH BİLİNCİ - 12/10/2013
Tarihi Sempozyum
Tuğlacık Köyü - 08/05/2012
Tuğlacık Köyü(HARAVA)
GİRESUN YÖRESİ TEKKE VE ZAVİYELERİ - 18/03/2012
GİRESUN YÖRESİ TEKKE VE ZAVİYELERİ
TEKKE VE ZAVİYELERİN OSMANLI İKTİSADİ VE SOSYAL YAPISINA TESİRLERİ - 13/03/2012
TEKKE VE ZAVİYELERİN OSMANLI İKTİSADİ VE SOSYAL YAPISINA TESİRLERİ
 Devamı
Site Haritası
DÜĞÜN-NİŞAN-MEVLÜT